28 Haziran 2013 Cuma

BAŞARILI OLMAK...



    Şu hayatta en olmak istediğimiz şeylerin başında başarılı olmak gelir.                                                                 Başarılı olmak için dikkat etmemiz gereken önemli noktalar: 
                                                      **Çalışmak.
                                                     **Sabırlı olmak.
                                                     **Verdiğiniz karara sımsıkı sarılmak,başarıya inanmak ve ümitsizliğe düşmemek.

Yukarıda yazılı noktalardan en önemlisi bence son yazdığım.Tabii ki çalışmak ve sabır gerekir
ama başaracağınıza inanmazsanız,ümidinizi ve cesaretinizi kaybederseniz kazanmak mümkün değildir.
Fransızlar 1914 de Marn'a girdikleri zaman General Joffre,kumandası altında bulunan ve iki
milyon askeri idare eden kumandanlara geri çekilmeyi bırakarak hücuma geçmelerini söylemişti.Bunun üzerine baş kumandan Joffre ordularının merkezine kumanda eden general
Foch,şu satırları yazarak Joffre'ye göndermişti:''Merkez kuvvetlerim yıkılıyor.Sağ kanadım geriliyor.Fakat vaziyet mükemmeldir.Hücuma geçiyorum.''
Ve bu hücum Paris'i kurtardı.
Sizde kendi Paris'iniz için ümidinizi,cesaretinizi kaybetmeyin,başarınıza inanın.Hücum!...








                                                                   Sevgiyle kalın...












  KAYNAK:Söz söylemek ve iş başarmak sanatı

26 Haziran 2013 Çarşamba

SÖZ SÖYLEMEK SANATI..

Konuşmayı biliyormusunuz??..
Hepimiz konuşabiliyoruz tabii ama düzgün ve etkileyici bir konuşma yapmak,söylediklerimizi
karşımızdakine dinletebilmek önemli.Bazı kişiler vardır anlattıkları hiç bitmesin,hep anlatsın
istersiniz,konuşmaları ile insanı mest ederler,keşke ben de böyle konuşabilsem dersiniz.İşte
dostlara bir şeyler anlatırken veya topluluk içinde güzel konuşabilmek için dikkat edilmesi
gereken noktalar:
                *Sesin perdesi,söz söylerken sözün akışına göre yükselmeli veya düşmeli.
                *Asla bağırarak konuşmayın.
                *Sesli harfleri anlaşılır biçimde seslendiriniz.Çünkü bunlar kelimelerin adeta kalbidir.
               *Konuşurken gözlerinizi karşınızdaki kişi veya kişilerden kaçırmayın,uzaklara bakmayın.
               *Konuşmanızı güzel şakalar,fıkralar ya da yaşanmış hikayelerle süsleyebilirsiniz.
                *Konuşurken karşınızda ki kişinin ilgisini yakalamak ve bunu devam ettirebilmek
önemli.
               *Konuşmanız net ve berrak olsun,anlattığınız konuya odaklanın.
               *Anlatacağınız konunun dinleyici tarafından ''hayır'' diye karşılanmamasına dikkat
edin.Bir insan bir kere''hayır'' dedi mi gururu onun bu söze bağlanmasına sebep olur.
               *Konuya ispat edeceğinizi söyleyerek söze başlamayın,konuyu izah edin.
               *Sıcak ve samimi davranın.
               *Belirli bir konu hakkında konuşuyorsanız konu hakkında geniş bir bilgiye sahip
olun. 
               *Son söyleyeceğiniz cümlelerin en çok hatırlanacak sözler olduğunu unutmayın.






                                                             Sevgiyle kalın...










kaynak:söz söylemek ve iş başarmak sanatı



24 Haziran 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 41 YARDIMCI..


Zenginin biri gazeteye''dört kişilik bir ailenin ev işlerini çekip çevirecek,bir erkek yardımcı
 aranıyor.''diye ilan vermiş.
Adamın biri de çıkagelmiş...
Zengin başlamış anlatmaya:
-Bizim ev küçüktür,altı oda,iki salon.Ben,karım ve iki çocuğum var.İşin sabah altı da başlar.
Kalkar kalkmaz önce salonların tozunu alır,sonra saksıları sularsın.Yediye doğru kahvaltıyı hazırlarsın.Önce çocukları uyandırır,kahvaltıları verir,onları arabaya kor okula götürürsün.
Okuldan dönünce bizim odanın kapısını tıkırdatırsın.Ben kalkar giyinir,kahvaltıya inerim.Kahvaltımı verdikten sonra,arabaya biner işe gideriz.Beni işe bırakır,dönersin.Karım biraz tembelcedir.O kahvaltısını yapana kadar,sen çarşıya çıkar alışverişi yaparsın.Mutfağa girer yemekleri pişirirsin.Saat on ikiye doğru arabaya atlar gider çocukları getirirsin.Sofrayı kurar,çocuklara ve karıma yemek verirsin.Karım çok ağır,çocuklar çok acele yer,servisi ona
göre ayarla.Çocuklar yemeği bitirince,yine onları okula götürür,dönersin,sofrayı toplar bulaşıkları yıkarsın.Karım öğleden sonra ya berbere,ya dişçiye ya da oyuna gider.Onu bıraktıktan sonra,okuldan çocukları alırsın.Serinlik basınca bahçeyi sularsın,süpürürsün,otları
yolarsın.Bu arada çocuklar ders çalışırken takıldıkları yer olursa biraz yardım et.Akşam olunca
beni gelir işten alırsın.Gece yemeğe genellikle misafirlerimiz olur,içki ya da çay içerler.Aman
dikkat et bir aksaklık çıkmasın.Misafirler çoğunlukla bire doğru giderler.Bazılarının arabaları
yoktur,onları evlerine bıraktıktan sonra,ortalığı topla,evi havalandır,küllükleri dök ve erken
yat ki erken kalkasın!..
Adam dinlemiş,dinlemiş ve sormuş:
-Hepsi bu kadar mı?.
-Evet,bu kadar.Gördüğün gibi bizim evde işler pek ağır değildir.
Adam dudağını bükmüş:
-Doğru,gerçekten ağır bir iş yok.Haa aklıma gelmişken,bir şey soracağım.Sizin bahçede killi
toprak var mı acaba
Ev sahibi şaşırmış:
-Niçin sordun ne yapacaksın?
-Boş vakitlerimi değerlendirip,çanak,çömlek,testi yapmak istiyorum da...




Sevgiyle kalın...

















kaynak:dünya mizhından fıkralar




21 Haziran 2013 Cuma

HAYAT SİZCE NEDİR?..





Hayat..Bize sunulan,sonunu asla bilemediğimiz,nasıl yaşarsak yaşayalım bir gün sona
erecek olan zaman dilimi.Hayatla ilgili söylenen ve söylenecek çok söz var,işte bunlardan bazıları..

*Hayat kırık bir testiden sızan su. Bhartrihari-Uzlet Üzerine
*Nedir hayat uzayan ıztırabdan başka. Yahya Kemal Beyatlı-Bebek Gazeli
*Hayat daima düzde gitmez,arasıra çıkılır,çok kere inilir. Chateaubriand-Mezar Ötesinden
Hatıralar.Napoleon
*Hayatın kötü günleri olmalı ki,insan dayanıklılığını,cesaretini gösterebilsin. Eugene O'neill
Milyoncu Marko
*İnsan hayatının dörtte üçünü yapamayacağı şeyleri istemekle geçirir. Diderot-Kaderci 
Jacques ile Efendisi
*Hayat durmadan ölen,durmadan dirilen çok büyük bir ahtapottur. BalzacMadame de Berny'ye Mektup
*Hayatın ilk dörtte biri,kullanılması bilinmeden,sonuncu dörtte biri de kullanılmak kudretimiz tükendikten sonra geçiyor. Rousseau-Emile
*İnsan hayata bağışlanmış değil,ödünç verilmiştir. Publilius Syrus-Hikmetler
*Uzun yaşamak için değil,doğru yaşamak için çalışıp çabalamalıyız. Seneca-Lucilius'a
Mektuplar
*Hayat,hayal dokuyan bir tezgahtır. Vachel Lindsay-Çin Bülbülü
*Her insanın hayatı,Tanrı'nın yazdığı bir peri masalıdır.Andersen-Masallar
*Hayat,ölümün sonsuz uykusunda bir rüyadır. James Thomson-Felsefe
*Hayat bir oyuna benzer.Uzunluğu değil,iyi oynanıp oynanmadığı önemlidir. Seneca-Lucilius'a Mektuplar








 Sevgiyle kalın..












kaynak:Unutulmaz Sözler Antolojisi

                                                        

19 Haziran 2013 Çarşamba

YORUMSUZ..



Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı,yemek molasında dışarı çıkar.Gruptan biri, Kızılderili'dir.Yolda,insan kalabalığı,siren sesleri,iş makineleri ve araçların çıkardığı gürültü
ve korna sesleri arasında yürüyerek ilerlerken,Kızılderili,arkadaşlarına dönüp kulağına cırcır
böceğinin sesinin geldiğini söyleyerek bir an durur ve böceği aramaya başlar.
Arkadaşları,bu gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını,kendisinin öyle zannettiğini
söyleyip yollarına devam ederler.Yalnız aralarından biri inanmasa da,o güne kadar güvenip
itimat ettiği arkadaşının haklı olabileceğini düşünerek onunla beraber aramaya başlar.
Kızılderili yolun karşı tarafına doğru yürür,arkadaşı da onu takip eder.Binaların arasında,
küçük bir yeşillikte,gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.
Arkadaşı,Kızılderili'ye''insanüstü güçleri mi olduğunu sorar.''Kızılderli ise''Bu sesi duymak için insanüstü güçlere gerek olmadığını'' söyler.Ve arkadaşına kendisini takip etmesini söyler.
Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.
Birçok insan,bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa dönerek paranın kendi ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.Ceplerini,çantalarını kontrol eder,bir an duraklar,kimden düştü acaba diye dikkat kesilir insanlar.Bazıları para yuvarlanıp gözden kaybolana kadar
bakışlarıyla takip eder.Yere düşen para bir an oranın en önemli meselesiymiş gibi görünür.
Kızılderili,arkadaşına şunları söyler:''Önemli olan,neye değer verdiğin,neyi önemsediğindir.Herşeyi buna göre duyar,görür ve hissedersin.''der.
Yazının yorumunu siz okuyanlara bırakıyorum....





                               Sevgiyle kalın..







kaynak:En güzel çocuk fıkraları

17 Haziran 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 40 KABUS


  Pazartesi günleri,bu sayfayı yeni hafta güzel geçsin diye gülümsemelerle açıyordum.Ama iki haftadır pazartesi sendromu denilen ve insanı strese sokan,sinir eden huzursuzluk için fıkralar yazmak içimden gelmiyordu.''Gezi Parkı'' hayatımız olmuşken başka şeyler yazmak bana komik geliyordu....Ama bu hafta başı çok daha başka,bu sefer,cumartesi akşamından beri bu yaşananların kabus olmasını diliyorum.Hiç yaşanmamış olsa,filim geriye sarsa,bütün bunlar
kabus olsa....










                    Sevgiyle kalın...

14 Haziran 2013 Cuma

SERRA'NIN KEPÇESİNDEN:püf noktası...



*250gr.lık su bardağı süt-250 gr.
                                    toz şeker-250 gr.
                                    bulgur-200 gr.
                                    un-160 gr.

*75gr.lık bir kahve    fincanı su-75 gr.
                                   pirinç-70 gr.
                                  bulgur-60 gr.
                                  un-55 gr.

*Pilav pişirirken pirinci karıştırmayın,nişastanın açığa çıkmasına ve tanelerin birbirine yapışmasına sebep olursunuz.

*Pilavın tane tane ve beyaz olmasını istiyorsanız bir kaç damla limon suyu sıkın.

*Pirinç ve bakliyatları serin yerde ve bez torbalarda saklayın.Torba içine atacağınız bir diş sarımsak böceklenmeyi önler.

*Nohut,fasulye gibi bakliyat pişirecekseniz bir gece önceden ıslatın.Haşlarken içine bir tutam koyacağınız karbonat daha çabuk pişmesini sağlayacaktır.

*Un kavanozunuza koyacağınız bir adet defne yaprağı unun böceklenmesini önleyecektir.

*Limon kabuklarını rendeleyip biraz şekerle karıştırıp kavanoza koyarak buzdolabında saklayın,
keklerinizin içine koyarsınız.Aynı işlemi portakalla da yapabilirsiniz.

*Fırında tavuk kızarttığınız zaman üstüne koyduğunuz baharatlardan tavuğun içine de koyun.
Yemeğiniz daha lezzetli olacaktır.

*Kızartma kokularının yayılmaması için kızartma yağının içine 1-2 dal maydanoz atın.

*Balık kızartırken,ocağınızın üstüne koyacağınız karanfil taneleri ve limon kabukları kızartma
kokusunun yayılmasını önleyecektir.





                                             Sevgiyle kalın...       

12 Haziran 2013 Çarşamba

KARİYE MÜZESİ'NDEN TEKFUR SARAYI'NA...


 Sıcaklar başlamadan şehir içinde hoş geziler yapmak benim ruhuma iyi gelir.Bence sizde 
denemelisiniz.Yalnız veya arkadaşlarla fark etmez,hafta arası eğer siz de çalışmayan gruba
dahilseniz mağaza dolaşmak,vitrin bakmak ve neticede lüzumsuz bir şey almak yerine değişiklik yapın ve şehiri keşfetmeye çıkın.
Mesela,Eminönü'nden bindiğiniz otobüsten Edirnekapı'da inin.Tabela oklarını takip ederek
Kariye Müzesine ulaşın. 
Kariye,eski Yunanca'da''kent dışı''anlamındaki khora kelimesinin Türkçe halidir.Bugüne ulaşan yapı 11.yüzyılda inşa edilen kilisedir.Latin işgali sırasında harap olan yapı tekrar
tadilat görmüş ve eklentiler yapılmıştır.Kilise içindeki mozaik ve freskler Doğu Roma resim
sanatının en güzel örnekleridir.








Tevrat ve İncil'den alınan sahneler ve Meryem'in İncil'de yer
almayan Aporkriflerden alınan hayat hikayesi de mozaik
olarak işlenmiştir.


İstanbul'un fethinden sonra,1511 yılında camiye çevrilen yapıya minare ve mihrap eklenmiştir.
1945 Yılında müzeye çevrilen yapının sıva ile kapatılmış olan mozaik ve freskleri 1948-1958
yılları arasında Amerikan Enstitüsü'nün yaptığı çalışmalarla tekrar ortaya çıkarılmıştır.Müze
İstanbul'da kesinlikle görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.Çarşamba hariç yaz sezonu
09.00-18.00 saatleri arasında açık,müze kartınız geçerli,kart yoksa giriş sade vatandaşa 15.00
lira.Müze etrafında restaurant,cafe ve turistik eşya dükkanları var.Hemen yanındaki Kariye Oteli ve Osmanlı mutfağı ile Asitane restaurant özel iki mekan.Biraz soluklanıp,bir şeyler
yiyip, içerek yolunuza devam edebilirsiniz.Bu bölgede sanki zaman bir yerlerde durmuş,hiç bir şey bozulmamış gibi.Farklı bir İstanbul görüntüsü sizi sarıp sarmalıyor.Ara sokaklarda eski İstanbul'u hissedin.Tekfur Sarayı'nın kalıntılarını,Eğri Kapı'yı görün,Ayvansaray'ın dar
sokaklarından geçerken kapı önlerinde çay içen kadınlara ''merhaba'' deyin.Sokak aralarında
soluklanın,sokaklarda kaybolun,gezdiğiniz yerlerin keyfini çıkarın,yollar sizi nasılsa Haliç kıyısına çıkaracaktır.





         

                                                                             Sevgiyle kalın...


9 Haziran 2013 Pazar

GÜNLERDEN PAZARTESİ 39..... ''Y'' KUŞAĞI..



Günlerden pazartesi,yeni bir hafta başlıyor,gezi parkında 14.gün bu gün.Bu zaman zarfında
köprülerin altından çok sular aktı,ezberler bozuldu.O çok eleştirdiğimiz gençler bizi her bakımdan şaşırttılar.Duruşları,onurları,farklılıkları yardımlaşmaları,mizahları şimdiye kadar
görmeye alışık olmadığımız şeylerdi.Onlar,fanatik takım taraftarları dahil,farklı kesimden,farklı düşüncelerden insanların  birlikte ve beraber olabileceğini gösterdiler.Onlar,
farklı,onlar ''Y'' kuşağı çocukları..



              


                                                      Sevgiyle kalın...

                                                            

7 Haziran 2013 Cuma

YORGUNMUSUNUZ



Bu aralar kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz?Bazen yorgunluk,halsizlik ve isteksizliğin tavan yaptığı zamanlar vardır.Bütün bu olumsuzlukları aşmak için size bazı önerilerim olacak,
dikkatinize...

-Münakaşalardan uzak durmaya çalışın,gergin ortamlarda bulunmamaya özen gösterin.

-Kendinizle barışık olun,hobiniz olmalı,kurslara yazılın.Kendinizi dinlemekten vaz geçin.

-Uzun yürüyüşler yapın,açık havada zaman geçirin.

-Yeni arkadaşlıklara açık olun,dostlarınızla zaman geçirin.

-Kendinizi bırakmayın,kendinize özen gösterin ve bakımlı olun.

-Sağlıklı ve dengeli beslenin,şok rejimler yapmayın.

-Uykunuza dikkat edin.Mümkünse aynı saatte yatıp,aynı saatte kalkın.

-Size negatif enerji veren kişilerden uzak kalın,aynı ortamlarda olmamaya dikkat edin,
unutmayın ki mutsuzluk da mutluluk da bulaşıcıdır.

-İçinizde ki sesi dinleyin,olumlu düşünün,meditasyon yapın.

-Gününüzü programlayın,zamanınızı boş geçirmeyin.

-Kendinize güvenin ve kendinizi sevin.








                                      Sevgiyle kalın...

5 Haziran 2013 Çarşamba

ÖZÜR BORCU..



90 lı yılların gençliğini çoğu kişi gibi tepkisiz,apolitik,kendi dünyalarında umursamadan yaşayanlar diye adlandıranlardandım.
Ama şu son bir kaç gün gösterdi ki Gezi Parkı direnişçileri olarak copa,gaza,sopaya,suya ve her türlü provokasyonlara ve de olumsuzluklara direnen,inandıklarına sahip çıkan bu güzelim 
genç insanlara benim gibi düşünenleri yanılttıkları için özür borçluyuz.


                                       

                                                         Sevgiyle kalın...

3 Haziran 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 38..... BEN BİR AĞACIM..


*Ben bir ağacım,
Gölgesinde çobanın koyunlar otlarken azığını yiyerek dinlendiği...

*Ben bir ağacım,
''O ağacın altında''diye şarkıların bestelendiği........................
    
*Ben bir ağacım,
Sevgililerin altında oturup birbirlerine aşk sözleri söylediği.....

*Ben bir ağacım,
Bazen yaz-kış yemyeşil çam,bazen kışın kuru bir dal,bazen asırlık
çınar,bazen mezar taşının yaslandığı servi,bazen de köknar,ladin,
kestane,ceviz....

*Ben bir ağacım,
Çocukların salıncak kurduğu,insanların gölgesinde serinlediği.....

*Ben bir ağacım,
Bazen kasıtla yakılan,bazen bilinçsizce kesilen,bazen rant uğruna
yok edilen..........

*Ben bir ağacım..
Her mevsim yeşilin,sarının en güzel tonları ile olduğum yeri  yaşanır
kılan....................

*Ben bir ağacım,
Doğanın düzeni için,gelecek nesiller için olması gereken,şehirlere
oksijen veren,bulunduğum yeri yaşam alanı yapan.......................

*Ben bir ağacım,
Beni koruyanı ve seveni,koruyan ve seven....................................

*Ben bir ağacım,
Bazen de sembol olan....................................................................



Sevgiyle kalın...