3 Ekim 2012 Çarşamba

SİZ BU HİKAYENİN HANGİ TARAFINDASINIZ?..



     Bilmiyorum,size de olurmu?..Bazen okuduğum bir kitap,bir yazı,gördüğüm bir film beni etkiler.
Kendimi,hayatımı sorgular,*doğru nedir* diye bir kez daha düşünürüm.Bazen de sadece düşünmekle kalmam,aklıma yatan şeyleri olabildiğince,hayata geçirmeye çalışırım.



Uzunca bir zaman önce gazete de okuyup,çok beğendiğim ve keserek sakladığım,bir yazıyı sizlerle 
paylaşmak istiyorum.*

Amerikalı zengin iş adamı Meksika'daki kıyı kasabasına uğrar.Gezerken balık dolu küçük bir teknede oturan balıkçıyı görür.Yaklaşır sorar:
-Bunları ne kadar zamanda yakaladın?
-Bir,iki saatte.
-Niçin daha uzun kalıp daha fazla balık yakalamadın ki?
-Geçimime yeter bu.
Amerikalı,balıkçıya kalan zamanı nasıl geçirdiğini de sorar.
-Geç vakit yatar,sabah biraz balık yakalarım.Sonra çocuklarımla oynar,öğlende de karımla siesta
yaparım.Akşamları,amigolarla gitar çalar,şarap içeriz.
Amerikalı gururlanarak;
-Balık tutmak için daha çok zaman ayırmalı ve büyük bir tekne ile çalışmalısın.Elde edeceğin gelirle
daha büyük tekneler alırsın.Kısa sürede balıkçı filon olur.Balığı aracılara değil,doğrudan işleme
tesislerine satarsın.Hatta kendi balık fabrikanı kurabilirsin.Balıkçılık sektöründe bir numara olursun.
Ve devam eder;
-Tabii bunları yapman için öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico City'e,daha sonra Los Angeles'e ve en sonunda holdingini genişletebileceğin New York'a yerleşirsin.
Balıkçı düşünceli vaziyette sorar:
Peki senyör,bu anlattıklarınız ne kadar zaman alır?
-15-20 yıl kadar.
-Sonra senyör?.
-Zamanı geldiğinde,şirketini halka açar,hisselerini iyi paraya satarsın!.Kısa zamanda milyonlar
kazanırsın!
-Eee daha da sonra?
-Ondan sonra emekli olursun.Geç vakitlerde yatabileceğin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin.
İstersen zevk için biraz balık tutarsın.Çocuklarınla oynayacak,karınla siesta yapacak zamanın olur.
Akşamları da arkadaşlarınla şarap içip,gitar çalarsın.Nasıl,mükemmel değil mi?..

     KIYMIK                                                                          
Çetin Altan raconu .iş sırasındaki mutluluğumuz,
                                .işten kazandığımız parayı harcama mutluluğumuzdan yücedir.





*Köşe yazısının sadece bu kısmını kestiğim için hangi gazetede ve ne zaman yazıldığı bilemiyorum.




                                                                            Sevgiyle kalın..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder