30 Ağustos 2014 Cumartesi

KÜTÜPHANEMDEN:*HAYVAN ÇİFTLİĞİ*



Hayvan Çiftliği'nin yazarı,George Orwel 1903'te Hindistan'da doğdu.İlk kitabı Burma Günleri'nde İngiliz sömürgeciliğini anlatmaktadır.En tanınmış eserlerinden biri olan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört,modern dünyayı protesto eden bir bilim kurgu romanıdır.
Can Yayınlarından çıkan,Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır ve masal anlatımıyla yazılmış olan kitap,politik bir taşlamadır.George Orwel'ın,II.Dünya Savaşı'nın sonlarında yazdığı ve bir çiftlikte insanlara baş kaldıran hayvanları anlattığı bu romanı aslında,Stalin rejimine karşı sert bir taşlamadır ve tarihsel bir eleştiri yapmaktadır.
Çağdaş klasikler arasında sayılan bu kitabı okuyun,beğeneceğinize eminim.




Sevgiyle kalın...

20 Ağustos 2014 Çarşamba

MEDENİYET GÖSTERGELERİ....



Bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum,aklıma gelenleri yazdım,bu listeye ilave edilecek muhakkak daha başkaları da var, onları da siz bana yazın...

** Dikkat ettiniz mi bilmem,bir oteldesiniz ve asansörde biriyle karşılaştınız,karşılaştığınız kişi  size selam veriyor ve gülümsiyorsa Türk değildir bilin.Selam verme ve gülümsemekle ilgili problemimiz var kesin.

**Bankada,alışverişte veya herhangi bir yerde sıra varsa bu sırayı bozmak,öne geçmek isteyenler neyeyse hep bizler.Yabancılar sessizce sıralarını bekliyorlar.

**Bir konserde veya bir gösteride boş olan ön taraflara geçmenin yollarını arayan,iyi göremiyor diye çocuklara sen öne geç diye yol gösteren yine bizler.

**Okulda arkadaşınla problem yaşayan çocuğa sende kendini koru,bir yumrukta sen at diye şiddete yönlendiren kim?

**Kafe ve restaurantlarda niye acaba çocuklarımız ağlayıp bir avaza bağırır ve bu arada anne ve babalar hiç ilgilenmez.

**Neden önceliğin hep kendimizde olması gerektiğine inanır ve ona göre davranarak karşımızdakine saygısızlık ederiz.

**Yaya geçitlerinde durup sizin geçmenizi bekleyen araba sayısı kaç acaba?Yurt dışında sizi daha uzaktan görüp yavaşlayan ve geçmenizi bekleyen araçlar sizde ne duygular uyandırıyor??




Sevgiyle kalın...






7 Ağustos 2014 Perşembe

İZNİK,GÖRMEYEN KALMASIN...


İZNİK,yeşili ve gölünün maviliği,toprağının bereketi,eski çağlara dayanan antik kalıntıları ile İstanbul'a yakın güzel bir yerleşim merkezimizdir.Bursa'nın bir ilçesi olan İznik'e ilk yerleşimin M.Ö2500 yıllarına kadar uzandığı sanılmaktadır.Şehir Selçuk ve Osmanlı devletine de başkentlik yapmış,Osmanlılar zamanında sanat,kültür ve ticaret merkezi olmuştur.






Çandarlı Halil Hayrettin Paşa'nın 14.yy da yaptırttığı şehir merkezindeki Yeşil Camii özellikle minaresindeki orijinal çinileri ve kesme taş mermerleriyle İznik'in en önemli eserlerindendir.

Lefke Kapısı'nı,antik su kemerlerini ve harabeleri gezin.





Türkiye'de 3 adet bulunan Aya Sofia kiliselerinden biri de İznik'tedir.İlk yerleşim zamanından beri ibadet merkezi olarak kullanılmış,IV.yyda da kalıntılar üzerine kilise inşa edilmiştir.1331 de Orhan Gazi tarafından şehir alınınca camiye çevrilmiş ve Orhan Camii(Ayasofya Camii)adını almıştır.Kanuni zamanında da Mimar Sinan tarafından tamir görmüştür.Bir dönem müze olarak kullanılan yapı restorasyon çalışmalarının ardından tekrar camii olarak ibadete açılmıştır.Hristiyanlıkla ilgili önemli kararların alındığı  1.ci ve daha sonra da 7.konsül 787 yılında bu kilise de toplanmıştır.Maalesef eşsiz freskler ve yer mozaiklerinden bugüne çok az şey kalmıştır.Her yıl hristiyan turistler buraya gelerek hac görevlerini  yerine getirmektedirler.





 Tarihi çini fırınlarını,meşhur İznik çinilerinden yapılmış hediyelikleri,II.Murad Hamamı gibi eski tarihi hamamları görmeyi unutmayın.Hediyelik çeşitlerini de bulabileceğiniz tarihi Süleyman Paşa Medresesi'nde soluklanın,göl kenarındaki kafelerde çayınızı için ve tabii Köfteci Yusuf'ta uzun bir mola yerin.Köfte ama illa ki de ekmek kadayıfı yemeden dönmeyin.




 Sevgiyle kalın...





1 Ağustos 2014 Cuma

KARAYEMİŞ YEDİNİZ Mİ????



 Karayemiş yediniz mi?Ben bu meyve ile yeni tanıştım ve çok sevdim.Kirazın sapsızı,daha büyüğü,daha koyu renkli ve daha mayhoşu ve buruğu.Koyu mor  renkte olan olgun meyveleri daha lezzetli.
Ağaçlarının boyları 5-15 metre arasında,kışın yapraklarını dökmeyen,beyaz çiçeklere sahip ağaçlarda yetişen bu meyve özellikle Karadeniz bölgesinde daha fazla.
Ayrıca bu meyve birçok hastalığa da iyi geliyormuş.
Demir eksikliğini giderici,vücutta hücre yenilenmesini sağlamakta,sigaraya karşı isteksizlik yaratmakta,idrar söktürücü ve taş düşürücü etkisi var,bağırsak tembelliğini giderici ve şeker düşürücü görevi görmekte.Bu meyve ile tanışmalısınız.






Sevgiyle kalın...