29 Kasım 2013 Cuma

kültür günleri:MEDAR-I İFTAHARIMIZ SAKIP SABANCI MÜZESİ


Emirgan'daki Sakıp Sabancı Müzesi,çok önemli projelere imza atarak onların sergilenmesini ve bizler tarafından görülmesini sağlayarak kültürel anlamda önemli bir vazifeyi yerine getiriyor.Dünyaca ünlü bir çok sanatçıya ev sahipliği yaparken, Atlı Köşk'te de ailenin yaşadığı zamana ait her biri sanat eseri olan mobilya ve dekoratif eşyalar sergileniyor.SSM resim koleksiyonu Osmanlı İmprotorluğu'nun son dönemi ile erken Cumhuriyet dönemi ressamlarının
en seçkin eserlerinden oluşmakta.  
Köşkün ikinci katındaki Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu sadece meraklılarını değil bence herkesi heyecanlandırmakta.Nadir el yazması Kuran-ı Kerim'ler,kitaplar,levha,berat ve turalı fermanlar ve yazı yazma araç,gereçleri görebilirsiniz.Ayrıca ziyaretçiler iPad kullanarak nadir el yazması kitapları sayfa sayfa inceleyebilirler,özel tasarlanmış canlandırmalarla üretim sürecinin nasıl olduğunu öğrenebilirsiniz.
1925 Yılında İtalyan bir mimar tarafından yapılan köşke adını veren at heykeli Mahmut Muhtar Paşa'nın Moda'daki konağında yapılan bir müzayededen satın alınarak bahçeye yerleştirilmiş ve
o tarihten itibaren köşk *Atlı Köşk* olarak anılmaya başlamıştır.

Pazartesi günleri,Ramazan ve Kurban Bayramlarının ilk günü ve 1 ocak hariç her gün açık olan müzeyi  zaman ayırarak,keyifle gezin.                                                             











Sevgiyle kalın...

27 Kasım 2013 Çarşamba

KÜLTÜR GÜNLERİ:ANISH KAPOOR KAÇIRMAYIN!!...


Anısh Kapoor,1954 Bombay doğumlu.İngiltere'de yaşıyor.Kraliyet Akademi üyesi ve Britanya İmparatorluk nişanı sahibi.Dünya çapında bir çok sergi açan sanatçı aynı zamanda bir çok ödüle de sahip.
Heykeltıraş,mimar,grafiker,ressam,fotoğrafçı olan Anısh Kapoor çok yönlü sanatçı kimliğiyle ve
büyük boyutlu projeleriyle karşımızda.Tonlarca ağırlıktaki mermer,granit,oniks gibi taş türlerini
mimari ve teknolojiyle beraber harmanlayarak sonsuzluk,zaman,uzay gibi kavramları anlatan sanatçı aynı zamanda paslanmaz çelikten gökyüzü aynalarıyla her zaman,her halin yansımasını
simgelemekte.
Sakıp Sabancı Müzesi'nde sergilenmekte olan eserlerin boyutları ve içerikleri,insanı içine alacakmış gibi duruşları size zaten çok farklı ve özel bir sanatçıyla karşı karşıya olduğunuzu 
anlatıyor.10 eylülde açılan sergi ocak ayının 5 ine kadar görülebilir.Sabancı Müzesi galerileriyle
muhteşem bahçesinde sergilenen eserleri görmeyi ertelemeyin.Zaman çabuk geçiyor,kaçırırsanız 
üzülürsünüz.Bence olağanüstü,görmelisiniz.


Sevgiyle kalın...








25 Kasım 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 62 SEÇMELER..

  
 Pazartesiniz güzel ve çabuk,haftanız mutlu geçsin.Güne gülümseyerek başlarsanız,gün de size
gülümseyecektir.Gülümsemeniz için sebep mi istiyorsunuz?


**Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanan bir çoban bir otomobil almaya karar verir.
-Ön tarafla arkası camla ayrılmış olan şu otomobil hoşum gitti,der satıcıya.
Satıcı biraz şaşırır ve:
-Ah evet,hele şoförünüz varsa çok uygun olur,diye cevap verir.
Çoban:
-Şoför için değil,koyunları pazara götürürken ensemi yalamamaları için der.



**Büyük ithalatçı tüccar Mordahay,yıllardan beri her gün onlarca senedin,bononun ve başka iş anlaşmalarının altına Mordahay ve Ortakları diye yazardı,bu imzaya çok alışmıştı.
Dördüncü çocuğu doğmuştu.Nüfusa yazdırmaya gitti.Nüfus memuru sordu:
-Babası siz misiniz?
-Evet..
-Lütfen şuraya bir imza atın..
Büyük tüccar altın kalemini çıkarıp okunaklı yazısıyla imzasını attı.
-Mordahay ve Ortakları..



**Hayvanat bahçesindeki maymun ölmüştü.Müdür vekili,tetkik seyahatinde bulunan müdüre şu 
telgrafı çekti:
''Maymun öldü.Yerine koyabilmek için sizi bekliyoruz.''






                                            Sevgiyle kalın...



















kaynak:Dünya mizahından fıkralar

22 Kasım 2013 Cuma

KIŞA DOĞRU....


Kış ayları dert ayları olarak anılır.Isınmak ve giyinmek için harcamalarımız bütçemizde büyük delikler açar.Yazın üstte penye,altta şort,ayakta parmak arası oh! ne rahat.Yazın giyilen incecik,uçuş uçuş kıyafetlerin yerini kışın kalın ve ağır kıyafetler alır;şapkası,eldiveni,kaşkolu derken al eline şemsiyeni,üst üste giy gömlek,kazak,hırka,para mı yeter bütün bunlara...Pantolonla bot giymeli ama çizmesiz de olmaz ki vaziyeti..Kaban güzel de paltosuz da mümkünü yok,bazen de anorak gerekebilir.İstanbul'un havası,kadınların ruh haline benzer,hafif hafif meltem eserken aniden fırtına çıkar ya,aynı onun gibi,ona göre havaya dikkat edilmeli..
Anorak, yanına yakası kürklü montta alınmalı.Ayrıca gardıropta geçen seneden alınan bir çok şey bu yılın moda anlayışına uymaz ama atsan atılmaz,satsan satılmaz,bir köşeye koy,belki giyerim durumları..İlla ki de modaya uygun bir şeyler edilinmeli,çarşı pazar gezilmeli,lüzumsuzda olsa alışveriş yapılmalı,tüketime son hızla katılmalı.Arkadaşta görülen bluzdan bir acele alınmalı,hiç bir alışverişten geri kalınmamalı.Bu arada online alışverişler takip edilmeli,sabah ilk iş onların takibi yapılmalı,kimseler almadan bir acele kapılmalı.Alınanların bir kısmı hiç giyilmese de,bütçedeki delik gittikçe büyüse de,eğer kendimizi kışa hazır hissediyorsak; ne gam!Ey sen,alışveriş hastası,dur ve düşün bütün bu aldıkların sana gerçekten gerekli mi??Düşün!... Semazenlere döndük bir elimizle aldığımızı,diğer elimizle vererek tüketiyoruz.Bu kısır döngüden nasıl çıkılacak ben bilmiyorum,bilen varsa anlatsın....




                          Sevgiyle kalın.....

20 Kasım 2013 Çarşamba

BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ? 2


*Etinizi,çok kızgın olmayan fırına, etin yağlı kısmı üste gelecek şekilde koyun.

*Izgaraya koyacağınız etin yumuşak ve lezzetli olması için sıvı yağ,soğan ve süt karışımında 4-5 saat bekletin.

*Eti haşlarken sebzelerden faydalanın.Mutlaka sıcak su koyun ve tuzu pişmeye yakın ilave edin.

*Sebzeleri doğrarken büyük parçalar halinde doğrayın.Küçük doğramak vitamin kaybına sebep
olacaktır.Yeşil salatayı bıçakla doğramadan,elinizle kopararak hazırlayın ki vitamin kaybı olmasın.

*Tuz sebzeleri sertleştirir,çabuk pişmelerini önleyerek vitamin kaybına sebep olur onun için 
yemek pişmeye yakın tuz ilave edilir.

*Sebzeler pişerken sıcak ve az miktarda su ilave edilmelidir,unutmayın ki sebzeler kendileri de su
barındırırlar.Gerekli olursa sonradan sıcak su ilave edebilirsiniz.

*Haşladığınız sebzelerin suyunu dökmeyin,çorbalarda kullanabilirsiniz.

*Haşlayarak kullanacağınız havuç,bezelye gibi sebzeleri tuzlu suda haşladıktan sonra kepçe ile alarak soğuk su dolu bir kaba daldırıp çıkartın.Böylece sebzelerin renkleri bozulmayacaktır.

*Baklagillerin gaz yapmaması için ıslattığınız suyu dökün ama haşladığınız suyu dökmeyin.En az
12 saat suda bekleterek gazının çıkmasını ve yumuşamasını sağlayınız.

*Bakliyatları soğuk suyla ıslattıysanız,soğuk su ilave ederek pişirin;sıcak suyla ıslattıysanız sıcak su ilave ederek pişirmeniz gerek.

*Balık kızartırken nişastaya batırıp çıkartarak kızartırsanız çıtır çıtır olur.Balık kokusunu önlemek için ocağınızın üstünde limon,portakal kabuğu ve karanfil taneleri yakın.

*Fırına koyduğunuz tavuğunuzun üzerine limon suyu sürün.Ancak  limon suyunun içine 1 tatlı kaşığı kadar şeker ilave edin.Nar gibi kızarmış bir tavuk sizi bekliyor olacak.

*Reçelleriniz üzerine ince bir kat sıvı yağ gezdirin,böylece uzun süre bozulmadan saklayabilirsiniz.




                                               
                                              Sevgiyle kalın.....

18 Kasım 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 61 HAMSİ BÜTÜN BALIKLARIN KRALIDIR


İyi haftalar..Balık sever misiniz?..Ben çok severim,hani derler ya *denizden babam çıksa yerim*
o derece yani.Şimdi tam da balık mevsimi,fiyatlar can yakmıyor,bol bol yemek te fayda var.
Özellikle hamsinin zamanı.Karadeniz'de biliyorsunuz hamsinin kırk çeşidi yapılıyor,Karadeniz
demek hamsi demek,Karadeniz'in sembolü hamsiye tutkusuyla bilinen Temel'e arkadaşı sormuş:
-Uskumru nedir?
-Hamsi balığının amcasıdır.
-Peki,ya pisi balığı?
-Hamsinin kedisidir.
-Kırlangıç balığı?
-Hamsinin uçağıdır.
-Köpekbalığı?
-Oni,ava giderken kullanur.
-Kılıç balığı?
-Silahıdır.
-Kalkan balığı nesidir?
-O,savunma bakanıdır.Diğer bütün balıklar da,hamsinin hizmetkarıdır.



Sevgiyle kalın....

15 Kasım 2013 Cuma

KÜTÜPHANEMDEN:SEVGİLİ ANNECİĞİM



Dharma Yayınları'ndan çıkan Sevgili Anneciğim kitabı,içeriği farklı bir kitap.Harika hayvan fotoğrafları,kısa fakat özlü sözleriyle içinizi titretecek.Her zaman aklınızda olan,annenize hep söylemek istediğiniz,duygu,düşünce ve minnetinizi belirtecek cümleler,küçük gülümsemeler eşliğinde bize sunuluyor.Bence,annelere her yaşta,özellikle de yetişkin çocukların vereceği çok manalı ve hoş bir hediye.Bu kitap,sizin annenizi ne kadar çok sevdiğinizin ve teşekkürünüzün bir ifadesi olacak ve kesinlikle onu mutlu edecektir.


**Bradley Trevor Greıve-Karikatürist,mobilya ve oyuncak dizaynırı,animatör ve senaryo yazarı olarak çalıştı.KÖTÜ GÜNLER KİTABI ve YAŞAMIN ANLAMI'da hayvan resimlerinden oluşmaktadır.Her 2 kitapta best seller listelerine girmiştir.







                                                 Sevgiyle kalın....

13 Kasım 2013 Çarşamba

SERRA'NIN KEPÇESİNDEN:BALLI ISPANAK

 

Merhaba.....Et ,tavuk ya da balık yanına çok hoş bir garnitür olan arpacık soğanlı ve ballı ıspanak hem kolay hem de lezzetli bir yemektir.Malzemeler:
-1 veya 2 demet kuzu kulağı ıspanak
-Arpacık soğanı( az veya çok koymak kişisel isteğinize bağlı)
-Tuz,karabiber
-Bir-iki çay kaşığı bal
-Taze kaşar
Tavaya az zeytinyağ koyarak, yıkadığımız arpacık soğanları ve balı ilave edelim.Soğanları iyice soteliyelim.Karamelize olurken ıspanakları da ilave edelim.Tuzu ve biberi katarak,karıştıralım.
Ve pişmeye bırakalım.Ispanaklar çok ölmeden ve zümrüt yeşili rengini kaybetmeden,ateşten alalım.Üzerine kaşar peynir rendeleyerek et veya balık yanında servise sunalım.Afiyet olsun...


  






                    Sevgiyle kalın...

11 Kasım 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 61 CENNET..

                  

                                              


Bu gün,günlerden pazartesi..Güne gülümseyerek başlayın ki,gün güzel geçsin,hafta sonu 
       çabuk gelsin.                                                                                                                                                  
                                                                   
***Cennetin bekleme odasında iki kadın Aziz Pierre tarafından sorguya çekilmek üzere  bekliyorlardı.Sıra onlara gelince haber verildi ve Aziz Pierre konuştu:                              
     -Biz buraya namuslu,hayatlarında hiç çapkınlık yapmamış kadınları kabul ediyoruz.Sizler 
   öyle misiniz?..                                                                                                                            
   Pek te güzel olmayanı:                                                                                                               
 -Ben öyleyim peder,dedi.Her zaman namus timsali idim.İspatı kolay.Hiç evlenmeden 25
   yaşında öldüm.                                                                                                                         
  -İşte size,cennetin anahtarı dedi Aziz.Koridorun ucunda soldaki kapı.                             
   Sonra gözleriyle güzel ve şuh olan kadını sorguya çekti.                                                       
        -Ben bu konuda hiç ciddi olmadım,dedi.15 yaşımdan beri çılgın gibi yaşadım.Bütün erkekleri
    sevdim ve onları mesut ettim.                                                                                                    
      -Çok iyi dedi Aziz peder.Ne yazık ki,bu durum da cennetin anahtarlarını size veremeyeceğim.
    Ama odamınkini alır mısınız??....                                                                                              
                                                                                                                  



Sevgiyle kalın....
                                                                                                                              

8 Kasım 2013 Cuma

ALIŞVERİŞ DELİSİ...



Alışverişi sever misiniz?..''Kim sevmez ki''dediğinizi duyar gibi oldum.Ama alışverişe tutkun olanlar var,kendini bundan alamayan,kendine söz geçiremeyen çok kişi olduğu kesin.Hatta alışveriş tutkunlarının hasta diye adlandırıldığını biliyorsunuzdur.Geçenlerde televizyonda bir haber vardı ''akıllı cüzdan''la ilgili.Bu öyle bir cüzdan ki paranız yoksa sizden kaçıyor,''help''diye
yardım isteyebiliyor ve sizin para harcamanızı önlemeye çalışıyor.Paranız olduğundaysa sizi harcamaya teşvik ediyor.İnsan bu konuda kendine pek söz geçiremiyor ki  akıllı cüzdanlar üretiliyor,bir cüzdan tabii ne kadar başarılı olur,bilemem.Bir cüzdandan yardım alana kadar, birkaç noktaya dikkat edersek kendimizi biraz olsun durdurabiliriz diye düşünüyorum.
*Moral bozukken alışverişe asla çıkmayın.

*Kredi kartlarının ''para'' demek olduğunu unutmayın.

*AVM gezmeleri yapmaktansa boş zamanları farklı şekillerde değerlendirin.

*Alışveriş sevmeyen,sizi durduracak bir dostla alışverişe çıkın.

*Hemen karar vermemek,biraz düşünmek için zaman ayırın ve kendinize ''gerçekten ihtiyacım var mı?'' diye sorun.

*Almanın sonu olmadığını bilin ve arasıra bu sözü inanarak tekrarlayın.





Sevgiyle kalın....



6 Kasım 2013 Çarşamba

SULTAN AHMET SONRASI NURUOSMANİYE...

Eminönü'nden hızlı tramvaya binin ve Sultan Ahmet'te inin.
Kalabalığa karışın,fotoğraf çeken turistleri,sokak satıcılarını,çevrenin değişen
yüzünü izleyin.Ara sokaklara girin,
çok güzel düzenlenmiş kafeler,
pideci,kebapçı ve esnaf lokantaları göreceksiniz,birini seçin.Sipariş
verirken etrafı seyrederek yaşamın
keyfine varın.





                                                              



                                                                                  Sonrasında,etrafı keşfe çıkın,ara sokaklardan
Nuruosmaniye caddesine çıkabilirsiniz.Kafelerinde dinlenebileceğiniz
mücevher,tasarım objeler,deri giysiler ve kaliteli, farklı hediyelik eşya bulabileceğiniz bir cadde.
Özellikle Armaggan'a girip, almasanız bile ev tekstilini,derileri,tasarım objeleri ve tabii ki
mücevherleri görmelisiniz.Paşabahçe ve Starbucks Cofee'de  aynı caddede.
Yine Decorinn caddenin özel mağazalarından biri.Cam,ahşap objeler,çeşitli takılar,tasarım ürünleri ve antika parçalar bulabileceğiniz görülmeli bir mağaza.



  















Cadde'de ilerlerken sola doğru dönerseniz,dar
bir sokak üzerinde Fes Cafe'yi göreceksiniz,
soluklanmak için güzel bir seçim.

Caddenin sonundan sağa doğru dönerek ara sokaklardan tekrar Sultan Ahmet'e çıkabilir ve şehirin kalabalığına karışabilirsiniz.






Sevgiyle kalın...











4 Kasım 2013 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 60... TÜP GEÇİT


Sağlıklı,şanslı ve mutlu bir haftaya başlangıç yaparken pazartesi sendromunu sıfırlamak lazım.
Güne gülümseyerek başlangıç yapmak lazım.Sizce de öyle değil mi?..

*Mısır hükümeti,Kzldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar.
İhaleye İngiltere'den,Amerika'dan,Japonya'dan birer firma ve Türkiye'den de Temel'in firması 
olmak üzere dört firma katılır.Firmaları mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.
İngiliz firması yetkilileri:
''Biz iki taraftan da eş zamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz.Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur.30 metrelik tünelde de,1 metrelik farkı
rahatlıkla düzeltiriz'' derler.
Amerikan firması yetkilileri:
''Bizde iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.Maksimum 50 cm.fark olur.''derler.
Japon firması yetkilileri:
''Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.Maksimum fark 10 cm.olur.''derler.
Sıra bizim Temel'e gelir.
Temel:
''Valla,biz de iki taraftan kazmaya başlarız.Ortada buluştuuuk buluştuk;buluşamadık,iki tüneliniz olur''der.





Sevgiyle kalın....









kaynak:En güzel çocuk fıkraları


1 Kasım 2013 Cuma

TAŞINIRKEN!...


 Yerleştiğiniz,adeta kök saldığınız bir evden başka bir yere nakil yapacaksanız;eyvah ki eyvah..
*Zaman içinde nasıl çoğaldığını anlamadığınız eşya kümelerine baktıkça içinizin daraldığını
hissedecek,tekrar nasıl yerleşeceğim diye karalar bağlayacaksınız.
*Belki lazım olur diye bin yıl evvelden sakladığınız ama hiç bir zaman lazım olmayan ne kadar çok şey olduğunu görüp şaşıracaksınız.
*Sizin bir parçanızmış gibi vazgeçmek istemediğiniz,bir türlü vedalaşamadığınız bir çok eşyaya el 
sallamak zorunda olduğunuzu anlayacaksınız.
*Toplamaya doyamadığınız,biriktirdiğiniz ne kadar çok şey olduğunu göreceksiniz.
*Yaptığınız kutuların,kolilerin arasında kaybolup, neyi nereye koyduğunuzu unutacaksınız.
*Topla,taşı,aç,yerleş durumu uzadıkça sinir katsayınız yükselecek ve ''yangın var''diye bağırmak noktasına geleceksiniz.

*Bir daha asla bu kadar eşya almayacağım,
gereksiz şeyleri biriktirmeyeceğim diye yeminler
edeceksiniz.
*Suyu açtır,elektriği kapattır telaşları içinde, eve
yavaş yavaş yerleşmeye başlayacaksınız.
*Ve eviniz''home,my sweet home'' durumuna 
gelince her şeyi unutarak o kısır döngüye girecek ve yine alacak,alacak ve alacaksınız...




  Sevgiyle kalın...