30 Kasım 2012 Cuma

KAÇINI UYGULUYORSUNUZ





*İyi bir dinleyici olmaya çalışın.Başkalarına da kendilerinden söz etme fırsatı verin.


*Karşınızdakinin ilgisini çekecek şekilde konuşun.


*Başkalarına karşı içten bir ilgi gösterin. 


*Gülümseyin.Gülümsemenin bir çok kapıyı açacağını asla unutmayın.


*Karşınızdaki kişinin görüşlerine her zaman saygı gösterin.


*Yanıldınız mı,yanlışınızı hemen ve kesinlikle kabul edin.


*Karşınızdakinin sizin düşüncenizde olmasını istiyorsanız,söze dost diliyle ve dost kalbiyle başlayın.


*Sözün çoğunu karşınızdakine bırakın.


*Her şeyi bütün içtenliğinizle başkalarının açısından da görmeye alışın.


*Başkalarının duygu ve düşüncelerine sevgi gösterin.


*Kimsenin gururunu asla incitmeyin.


*Karşınızdakine yaptıracağınız işin seve seve yapılmasını sağlayın.


*Karşınızdakini takdir ederek söze başlayın.


*Hataların kolaylıkla düzeleceğini gösterin ve karşınızdaki özendirin.


*Tartışmalardan mümkün olduğu kadar kaçının,yumuşak bir dille ve sakin bir ses tonuyla konuşun.


Yukarıda yazdıklarımın, hiç biri yeni bir şey değil,hepimiz doğruların yazılanlar olduğunu biliyoruz 
ama kaçını uyguluyoruz,bu önemli,öyle değil mi??..








Sevgiyle kalın..













                                                                        








Kaynak:Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı


28 Kasım 2012 Çarşamba

KÜTÜPHANEMDEN - ŞAHANE HATALAR

                                                           
                                                               
                                                                                                                                             
Hepimizin, hayatımızın belli devrelerinde keşke öyle
karar vermeseydim de böyle yapsaydım;acaba hayatım
ne olurdu,nasıl olurdu dediğimiz zamanlar olmuştur.
Hayat tercihlerimizi farklı yapsaydık,nasıl olurdu diye
merak etmemiş var mıdır acaba?..Şu anda mutlu bir
hayatınız olsa bile geride bırakılan tercih hep merak
uyandırmıştır.
İşte bu kitap, 1.bölüm sonundan itibaren kahramanı sizi yaparak,yeni ve farklı hayatlar sunuyor.Hayatı değiştiremeyiz ama Şahane Hatalar kitabında böyle bir olanak var.Maceramızı kendimiz yaratıyoruz ve aynı hayat gibi yaptığınız tercihlere göre hayatı yaşıyorsunuz.Bazen iyi bir seçim yaptığınızı sanırken başınıza olmadık felaketler geliyor,ve ansızın ölüyorsunuz.Kısa bir hayat sonucu sizin için kitap bitmiş oluyor.Ama tekrar başka tercihler yaparsam
ne olur diye merak ediyorsunuz ve yeni tercihler yaparak,yeni hayatlar yaşayabiliyorsunuz.
Kitap bütün kötülükleri,aşkı,nefreti,sevgiyi,huzuru,uyuşturucuyu,tecavüzü,iyilikleri yani hayatta
insanın başına gelebilecek her şeyi kapsıyor.Yüzlerce farklı sonuca ulaşan hayat yaşayabiliyorsunuz.
Kitap için olumsuz eleştiriler,abartıldığına dair yazılar var tabii.Ben,kitabı beğenenlerin
tarafındanım.Hayatınızda artık yapamayacağınız seçimleri denemek gibi bir şans verildiğini
düşünün,bence bu bile kitabı okunmaya değer kılıyor.Anlattıklarımı ilginç bulduysanız okumalısınız.Ve sizce kadermi tercihleri belirliyor,yoksa tercihlermi kaderi ??..




not:kitabın kahramanı bir bayan olarak algılanmakta.






Yazarın diğer kitapları:Şahane Hatalar Talih Kuşu
                                   Bira,Kadın Ve Şahane Hatalar



                                                                                     Sevgiyle kalın...

26 Kasım 2012 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 13





 Haftaya başlarken, gülümseyin,gülümseyin ve tekrar gülümseyin !...
Niye gülümsüyoruz,''deli misin demeyin.Haftaya pozitif başlayın ki,hafta güzel geçsin.

Pazartesi sendromu da neymiş !!..Bugünü atlatırsak,hele yarını saymazsak,çarşamba öğlenden sonrayı bulursak,perşembe çabucak geçecek ve günlerin en güzeli cuma gelecek diyoruz;
ve de haftanın fıkralarına geçiyoruz.




***Adamın biri papaza gitmiş''Papaz efendi,ben ölümden hiç korkmuyorum!''
-Tabii evladım çok iyi yapıyorsun,canı verende Allah,alanda Allah!
-Evet papaz efendi,ölümden korkmuyorum ama,düşündüğüm bir şey var.
-Nedir o evladım?..
-Papaz efendi,ben tenise çok meraklıyım.Acaba ölürsem öbür dünyada tenis oynayabilecek miyim?
Papazın tepesi atmış ama,sesini çıkarmamış:
-Evladım sen yarın sabah gel,ben bu gece bir düşüneyim,yarın öbür dünyada tenis olup olmadığını öğrenir sana bildiririm.
Adam ertesi sabahı iple çekmiş,ayinden sonra kiliseye koşmuş.
-Papaz efendi bizim tenisten bir haber var mı?..
-Var evladım var,hem de iki haber var!
-Aman neymiş söyle..
Papaz söylemiş:
-Öbür dünyada tenis oynamayan yokmuş,herkes tenise meraklıymış,hiç merak etme!Bu bir...
Adam çok sevinmiş.
Peki,papaz efendi ikincisi ne?..
-Yarın sabah tenis maçı varmış,seni almaya geliyorlar,haberin olsun.



**Sokaktan geçen balıkçı bağrıyordu:
-Taze balıklar,taze balıklar !
Apartmanın üçüncü katından kadın seslendi:
-Balıkçı !..
-Efendim ...
-Balıkların taze mi?
-Görmüyor musun madam,canlı canlı hepsi !..
Kadın gülümsedi:
-Sen de canlısın ama taze değilsin !..



**-Fakire bir sadaka hanımefendi.
-Ağızın leş gibi içki kokuyor,sadaka istemeğe utanmıyor musun?
-Bunda utanılacak ne var bayan..Ben sizden sadaka istedim,öpücük değil.








   Sevgiyle kalın..









.
   kaynak:Dünya Mizahından Fıkralar







  
                                                          




































































23 Kasım 2012 Cuma

SERRA'NIN KEPÇESİNDE PRATİK BİLGİLER




Serra'nın Kepçesi'nden, bu gün yine size bazı pratik
bilgiler vereceğim.Bu bilgiler elinizin altında olursa
işlerinizde daha kolaylıklar sağlarsınız.
Şöyle ki:

**Mantarların daha lezzetli olması için önce üzerlerine biraz tuz ve limon suyu koyup,5 dakika
bekletin daha sonra pişirin.

**Fırında tavuk kızartacağınız zaman yarım limonu üzerine iyice sürün,limonun diğer yarısını tavuğun
içersine yerleştirin.Nar gibi kızardığını ve daha
lezzetli olduğunu göreceksiniz.

**Hazırladığınız kekin ortasına malzeme koymak için
bıçakla kesmeye gerek yok.Dikiş ipliğini iyice gerip kekin etrafından dikkatlice çektiğiniz
zaman düzgün bir şekilde kesilecektir.

**Kekin fırında çökmemesi için,hazırladığınız hamuru kalıba koyup  20 dakika kadar dinlendirin.

**Limon kabuklarını veya portakal kabuklarını rendeledikten sonra biraz şeker ilave edin,
karıştırın.Buzdolabında uzun süre saklayabilir,kek ve pastalarınızda kullanabilirsiniz.

**Peyniri kolay rendelemek için, buzlukta 15 dakika bekletin.Sonra rendeleyin.

**Kabarık bir omlet yapmak istiyorsanız,bir çorba kaşığı suyun içine bir çay kaşığı mısır unu
karıştırın.Bu karışımı yumurtalara ilave edin.Böylece kabarık bir omlet elde edeceksiniz.

**Pişirdiğiniz sebzelerin renklerini kaybetmemesi için, bir kesme şeker veya limon suyu ilave
edin.

**Kuru soğanları kese kağıdına koyup,buzdolabının sebzelik kısmında muhafaza ederseniz bozulup,çürümesini önlersiniz.

**Aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torba içinde elma ve armutla
beraber saklayın.


Bu günlük bu kadar tekrar görüşmek üzere bay bay....






                                      Sevgiyle kalın....

21 Kasım 2012 Çarşamba

FATİH'İ GEZELİM Mİ??..

Hava Şehitleri anısına yapılan anıt


Horhor'daki antikacı dükkanlarından



















Eminönü'nden bindiğiniz otobüsten, Fatih'te
indiğiniz zaman İstanbul'un en eski semtlerinden birinde olduğunuzu bilin.Bu yedi tepeli kentin,değişime en az uğrayan,kendine has bir rengi ve kokusu olan semtlerinden biri de Fatih'tir.
Antika meraklılarınıın uğrak yeri olan Horhor'a uğramadan geçmeyin.Yedi katlı çarşının her katı ayrı güzellikte.Eski eşya ve antika adına ne ararsanız burada var.Sizi cezbeden bir şey nasılsa bulacaksınızdır,bu çarşıyı gezmek, zevk alıyorsanız saatlerinizi alabilir.                                                                       
Antikacılar

Bozdoğan Kemeri veya Valens kemeride denen kemer (su boru hattı)Roma imparotoru
Valens tarafından 4.yüz yılın sonunda tamamlandı,Bu gün ayakta kalan kısmı,
orjinal uzunluğundan 50 metre daha kısa
Avize,aplik ve lambalar
olarak 921 metrelik bölümüdür.


Fatih sokakları

Fatih parkındaki Arkeolojik kazılarda çıkanlar
Fatih parkı


Arkeolojik şehir kalıntıları
Bozdoğan kemeri

Resim yazısı ekle


 Tarihi yarımadanın tamamını kaplayan Fatih semti ahşap evleri,camii ve medreseleri,Roma,Bizans dönemine ait uygarlıkların eserleriyle tarih açısından çok zengin bir semttir.Ayrıca Yenikapı Marmaray Proje çalışmaları sırasında bulunan bulgularla ilçe tarihinin 8500 yıl geriye gittiğide  belirlenmiştir.


Büryan KEBABI

kadınlar pazarı                                                         
 Ara sokakları muhakkak dolaşın,tarihin
durmuş olduğunu göreceksiniz.

Kadınlar Pazarı diye adlandırılan yerdeki Siirt
ve Bitlis'lilere ait dükkanlardan yöresel her çeşit ürün alabilirsiniz.Özellikle peynirler
hem çeşitli,hem de güzel.
Dükkanlardan çeşitli ürünler tadabilir,farklı lezzetler bulabilirsiniz.
Kadınlar Pazarı'ndaki kebapçılardan Sur Kebap'ta Siirt yöresine özgü Büryan kebabını

yiyebilirsiniz.Memnun kalacaksınızdır,inanın
İç organları alınan kuzu dikey vaziyette çengellerle önceden kızdırılan kuyulara sarkıtılır ve kuyunun ağzı kapatılarak pişirilir.Sonrasında taş fırında ısıtılan kuşbaşı etler pidelerle servis ediliyor.Lezzet
muhteşem, göreceksiniz .
Gelelim Fatih camii'ne;
Camii ve Külliyesi Fatih Sultan Mehmet tarafından şehrin yedi tepesinden biri olan buraya yapılmıştır.1766 depreminde yıkılan camii tekrar onarılmıştır.Ara sokaklardan yürüyerek,Fatih camii'ne gidebilirsiniz.
Camii'nin yan tarafında Fatih Sultan Mehmet Han'ın türbesi bulunmaktadır.Fatih'in türbesi dışında Osmanlı tarihindeki bazı önemli kişilerde
burada gömülüdür.


Sofular caddesi, 167 numaradaki 95 yıllık bir maziye sahip Barbaros Yoğurt ve Süt Mamülleri'ni
kesinlikle ziyaret etmelisiniz.İstanbul'un her semtinden müşterisi olan Barbaros'un sütlü tatlıları ve özellikle kaymağı ve yoğurtu enfes.
Fatih Sultan Mehmet Türbesi
Türbe girişi
Resim yazısı ekle
Manda sütünden yapılan kaymak ve yoğurtun tadı damağınızda kalacak.









     










Fatih Camii


Ayrıca yine Fatih'te bulunan Millet Yazma Eser Kütüphanesi özellikle araştırmacılar ve öğrenciler için bulunmaz bir hazinedir.Macar Kardeşler caddesinde bulunan Kütüphane, 
1916 yılında Feyzullah efendi medresesinde kurulmuştur.
1993 yılında araştırmacı kimliğini kazanmıştır.8000 i el yazma
20000 i Osmanlıca olmak üzere30000 e yakın kitap bulunmaktadır.Bunlar arasında en kıymetli eser Kaşgarlı
Mahmud Divanu Lügat'it-Türk'dür.


Ve Kıztaşı caddesindeki, Markianos sutünu diğer adıyla Kıztaşı
sutünu.455 yılında Bizans imparotoru Markianos anısına dikilmiştir.Kaidesi dört yüzlü olarak beyaz mermerden yapılmıştır.Kaidesinde bulunan Nike heykelinden dolayı Kıztaşı
denmiştir.Kaidenin batı yüzünde latin harfleriyle yazılmış bir
kitabede bulunmaktadır.Sutünun üzerinde bulunan, korint başlıkta Markianos'un heykellerinden birinin olması
muhtemeldir.Sutün üzerindeki heykelin 13.yüz yılda Venedik'liler tarafından götürüldüğü
söylenmektedir.



Kıztaşı üstünde olmayan heykel
                  

               

Resim yazısı ekle



Fatih semtinde daha çok gezecek camii,tarihi yer ve görecek çok sokak var.Bir gün kendinize Fatih semti gezi programı yapın, inanın gezinizden ve keşiflerinizden memnun kalacaksınız.




Kıztaşı  kaidesi
kütüphane
















Kadınlar Pazarından..



Kıztaşı
Millet Kütüphanesi girişi











                                  



























                              Sevgiyle kalın...























                                                                   


                                                                       








                                                                               


















                                                       





kaynak:Vikipedi




19 Kasım 2012 Pazartesi

GÜNLERDEN PAZARTESİ 12



            Gününüzü aydınlatmak için gülümseyin.**Bir kahkaha üç kalem pirzolaya eşittir.** deyişini
hatırlayın,bu pahalılıkta pirzola alıp,bütçeyi sarsacanıza bedavaya gülün,daha akıllıca değil mi??..
Aşağıdaki fıkralar sizin için..

**Yamyam baba oğul,balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç bir kadın gördüler.
Oğul sordu:
-Ne dersin baba,yiyelim mi onu?
Baba bir an düşündükten sonra:
-Hayır,bunu eve götürür,onun yerine anneni yeriz dedi. 


**Adamın biri psikiyatrisine gider.
-Feci bir şey doktor.Atıma aşık oldum.
-Atınıza mı?Peki,hayvan dişimi yoksa erkek mi?
-Dişi tabii,yoksa beni cinsi sapık mı zannettiniz?



**Avustralya'yı ziyaret eden Amerikalı bir turist bir Avustralyalı'ya sorar:
-Nedir bunlar?
-Öküz.. 
-Peki ya şunlar?
-Koyun..
-Ya vah..vah....Oysa bizde öküzler bunlardan en az iki misli...Koyunlar da üç misli olurlar....
Amerikalı birden sustu.Karşıdaki kanguruyu işaret ederek sordu:
-Kuzum bu hayvanın adı nedir?..
Avustralyalı kayıtsız cevap verir:
-Ha...O mu?..Çekirge.








                                                                           Sevgiyle kalın...


                                                                        


kaynak:Dünya Mizahından Fıkralar

16 Kasım 2012 Cuma

YÜREĞİNİZDEKİ SEVGİ



Dostunuz,arkadaşınız çokmudur?Yeni dostlar edinebilirmisiniz?Dostlar tarafından aranan,sevilen bir
insanmısınız?Bütün bu sorulara *evet*diyebiliyorsanız;bravooooo size.

Dost kazanmak istiyorsak eğer,ilgi gösterelim,zaman ve enerji harcayalım.Fedakarlılarda bulunmayı
bilelim,dostlukların,arkadaşlıkların devamı için emek verelim.Acılarına ortak olmaktan kaçmayalım,
sevinçlerine neşe ile içtenlikle karşılık verelim.Bütün bunlar için sadece *sevgi* yeterlidir.Eğer insanları seviyorsak ve sevgimizi esirgemiyorsak,diğer bütün duygular arka arkaya gelecektir.
Dostlarımızla sevgimizi paylaşırsak dostlukların daha kuvvetlenerek süreceği muhakkaktır.
Bazen, yaşadığımız acıları azaltmanın en iyi yolu başkalarıyla ilgilenmek,onlar için bir şeyler
yapmaktır.Sadece ben merkezci bir yaşam sürmek, sadece dostlarımızı değil özel yaşamımızı da
negatif anlamda etkiler.Kendi doğrularınızla,bencilliğinizle kurduğunuz bir yaşam,dostlarınız 
arasında sevilmeyen bir insan olmanız dışında;özel hayatınızda da kayıplara yol açacaktır.Zaman
içinde sevgiliniz veya eşiniz tek taraflı sevginin ve fedakarlığın yeterli olmadığını fark edecektir.
*Sevgi* kelimesi size ne çağrıştırıyor,bilemem ama ben fedakarlık,emek ve ilgili olmak diyorum.
Eğer hayatınızda bu üç kelime varsa;yeni dostlar edinebilen,onlar tarafından sevilen,özel
hayatında mutlu olan bir insansınız demektir.Yüreğinizde ki sevginin size verdiklerine bakarmısınız?..


14 Kasım 2012 Çarşamba

HALİÇ'TE SON İSKELE:EYÜP

Eyüp ve havuzda yıkanan kuşlar
Pierre Loti tepesinden Haliç
Haliç'ten Eminönü
 Üsküdar'dan kalkan büyük motorlarla Karaköy ve Eminönü'ne uğradıktan sonra Haliç gezisi yaparak Eyüp'e gittiniz mi hiç?Balat,Ayvansaray,Sütlüce gibi iskelelere uğrayan motorlarla,keyifli bir gezinti yapabilirsiniz.
İsterseniz Balat'ta inip etrafı gezdikten sonra,
sokakları dolaşıp fotoğraf çekebilir,bir kafede
mola verebilir,kahve veya çay içerken etrafı
seyredebilirsiniz.Sonra tekrar motora binip
Haliç turunuza devam edebilirsiniz.Karşı kıyıdaki Koç Müzesi'nde inerek müzeyi dolaşabilirsiniz.Farklı bir müze olan Koç
Müzesi sizi  çok etkileyecektir,inanın.
Eyüp iskelesinde inerek Eyüp Camii'ni ziyaret, Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesinde duanızı
edin.Camii ve türbenin bulunduğu avluda
 ulu bir çınar dört tarafında da dört çeşme bulunur.Kısmet çeşmeleri denen çeşmeler
kapatılıp açılarak su akar haldebırakılarak kısmetlerin açılacağına inanılır.
Eyüp Sultan Hazretleri,Hicri 52 yılında İstanbul'un müslümanların kuşatmasında
hastalanıp vefat etmiş;isteği üzerine ordunun 
 varabildiği en uç noktaya gömülmüştür.
Hz.Peygamber zamanında Cihat savaşlarına katılmış,bu uğurda savaşmıştır.
İstanbul'un Müslümanlarca alınması en
büyük düşü olan bu büyük zatın mezarı
Fatih Sultan Mehmet zamanında bulunarak
türbe yapılmış,şehrin ilk külliyesi oluşturulmuştur

Eyüp  Sultan Camii ve çevresi,türbeleri,imareti,
Eyüp Meydanı
servi ağaçları ve mezarlıkları ile uhrevi bir mekan
yaratır.Siyavuş Paşa,Ahmet Haşim,Fevzi Çakmak,Necip Fazıl Kısakürek burada
 yatmaktadırlar.
Türbeler ve mezarlıklar arasından geçerken
zamanın sanki çok eskilerde durduğunu
hissedersiniz.
Ara sokakları dolaşın,onarılmış eski evleri
fotoğraflayın.Eyüp Kütüphanesini görün.Mola
vermek için seçeneğiniz çok.Çeşidi bol esnaf
lokantalarından onarılmış Eyüp konaklarındaki
lokantalara ve Mac Donalds'a kadar geniş bir
yelpaze var.




Pierre Loti'den
 Fenükülere binerek tepeye çıkmayı unutmayın.
 
Koç Müzesi
 Pierre Loti'ye çıktığınızda muhteşem bir manzara (360 derecelik panaromik görüntü)
sizi karşılayacak.Çay bahçesinde bir çay içip
soluklanın ve manzaranın keyfini çıkarın.
Daha tepeye doğru yürüyün.Hediyelik eşya satıcılarının arasından geçerken Türk Hamamını,konaklamak için Turquhouse Hotel'i,Aziyade Restaurant'ı,Nargile Evini,
Tarihi Kahve'yi ve Teras Cafe'yi göreceksiniz.
Balat ve Rum Lisesi
Osmanlı tarihi dokusuna uygun olarak yapılmış mekanları beğeneceğinize inanıyorum.Asıl adı Louis Marie Julien Viaud
olan Pierre Loti,Osmanlı yaşam biçimini
benimsedi ve İstanbul'da bulunduğu zamanlar
Eyüp'te burada yaşadı.Yazmış olduğu romanlar içinde tanıştığı Aziyade isimli kadını ve Osmanlı'yı
anlatan Aziyade romanı ünlüdür.
Dönüşte mezarlıkların arasından yürüyerek
aşağıya Eyüp'e inebilir ve dönüş yoluna
geçebilirsiniz.
Güzel bir gezinin ardından,tatlı bir yorgunlukla,
sanki zaman tünelinden çıkmış gibi evinize döneceksiniz.





Haliç'ten manzaralar

 Sevgiyle kalın....










Eyüp'te mezarlıklar




Haliç'te gün batımı


kaynak:Discovery İstanbul
            Viki Pedi